15 Ağustos 2013 Perşembe

mutfakta biri mi var..


gunlerdir aklımda dolanıyor, orda da çok değil, burda hiç degil, ama nerde..
ve sonunda, evet karar verdim;
mutfagımda mutluyum..
içim sıkıldıgında, hiçbir sey düşünesim gelmediğinde, gücüm kalmadığında, inancımı yitirdiğimde birseylere, yada pek ala mutlu olduğumda, nese doldugumda..
mutfaga giriyorum..
bu oyalanma, bu yalnızlık, o su sesi belki..
hepsi iyi geliyor..
hep iyi geliyor.. 

24 Temmuz 2013 Çarşamba

esyanın tabiatı

evdeki eşyaları değiştirerek başlayabilir misin acaba yeniden..
ya da varolan eşyaların yerleri değiştiğinde değişir mi hayatın..

yani demem o ki;
varolan, sana tanıklık eden eşyaları attığında,
anılarını, yaşanmışlıklarını, tecrubelerini de atabiliyor musun oylece..
silkeleyebiliyor musun umutlarını da balkondan aşagı..

hayatındaki değişikliklere kafa tutabiliyor musun misal esyaların yerini değiştirerek?
reddedebiliyor ya da yok sayabiliyormusun ne varsa canını acıtan..

19 Temmuz 2013 Cuma

bu yazı dostlara gelsin..

insanlar arası iletişimde bi sorun, bi sıkıntı var hayli zamandır..

asklar da, ilişikiler de ve dostluklar elbette,
hayli sıkıntılı..
tükenmeye, hemencecik tüketilmeye fena halde meyilli..

soyle bir bakıyorum da etrafa,
herkes herkesin hayatının aşkı,
herkes herkesin en yakın arkadası,
dostu, canı, can kardesi.. 

10 Temmuz 2013 Çarşamba

neden sonra..

ve..

uzun zamandır bu kadar iyi hissetmedim kendimi, sanırım gece mis gibi uyudum ondan diye düşünmüştüm.. insan dinlenince daha bi aydınlık bakıyor hayata diye düşünmüştüm bir de.. “aşık mıyım ne, aklım bi karış havada” diye gülümseyerek.. 

dedim ya, iyi uyuduğumdan mı ne, pek bi keyifli uyanmıştım halbuki..

bazen, çok gülünce, ama böyle kahkahalarla ve kalbin sıkışacak, nefes alamayacakmışsın gibi, öyle bir eğlenceyle, durduramayınca kendini, ananem derdi ki, kızdığımı bildiği için artık demiyor, bu kadar gülme ayol, üzüleceksin canın sıkılacak! ne saçma diye düşünürüm hep.. 

çünkü bence ne kadar çok gülerse insan, ne kadar kıkırdarsa hayata, ne kadar flort ederse onunla, o kadar daha güler, bi o kadar daha mutlu olur.. yani, gülmek ağlamak değil, gülmek daha da bi gülmek getirir-di.. 

14 Haziran 2013 Cuma

#direngezi

gezi parkı direnisi 17. Gununde..

bugun gezi parkından alevlenen direniş ateşi,
yurdun ve hatta dunyanın dort bir yanında ses getirmis, destek bulmus ve umut olmustur..

müdahaleler, gaz bombaları, tazyikli sular karsısında onurlu duruşumuzu sürdürürken bir yandan,
hükümet orantısız güç kullanımına, ego savasına, inada ve şiddetine devam ediyor..

bu haksız müdahalelere karsı gözlerim doluyor,
biber gazından değil, sinirden bu sefer.. 

gezi parkı direnisinde karsı tarafta yasanan;
muthis bir inadın, insanın ve insana ait değerleri nasıl ayaklar altına aldığıdır..
yönetimsel bir egonun nasıl bir sinir harbine donustugudur..
artık güvenilirliği yitirmiş bir yönetimin ayak diremesi
tutarsız söylemleri sorgulanmaya baslanmıs bir liderin son cığlıklarıdır..

7 Nisan 2013 Pazar

balık olsak..

'şiir yazıp eskiler alıyorum 
eskiler verip musikiler alıyorum' demiş şair.. 

Ben de o misal, 
kararlar alıyorum, kararlar veriyorum sürekli..
kararlar alıp, uyamayıp mutsuzluklar alıyorum..
mutsuzluklar verip, umutlar almaya zorluyorum..
sonra yine kararlar alıp, kararlar veriyorum kendimce..
PEH..!
bi de uyabilsem keske aldığım kararlara..
– ki iş karar almakla da bitmiyor aslında..

4 Nisan 2013 Perşembe

bahar temizliği

vakit temizlik vaktidir artık..

şimdi battaniyelerimizi sıyırıp üzerimizden,
usulca kalkıp sıcacık korunaklı koltuklarımızdan,
ruhumuzda, bedenimizde, aklımızdaki
ve yüreğimizdeki elbet,
tüm çer çöpten kurtulma vaktidir..

bahar da geldi ya,
vakit temizlik vaktidir..