bu acıya ne
denir,
ne yazılabilir ki..
1800lerin
ingiltere sinden bahsediyor basbakan, sorumluların hıc bırı elini tasın altına
koymuyor, istifa etmek bir yana, madende ölümü mesrulastırmaya calısıyorlar..
“bu kadar onursuz, haysiyetsiz ve vicdansız nasıl olunur”u okuyor, izliyoruz 2
gundur..
benım
ciğerim yanıyor, içim paramparca,
yarım
yamalagım..
“çizmelerimi
cıkarayım mı” dıyor madenci kardeşim komur karası gozleri kıpkırmızı, kan
kırmızı acı ve korkuyla bezeli..
“çizmelerimi
cıkarayım mı”..
içimden
dısımdan onlarca yuzlerce kez tekrarladım..
“çizmelerimi
cıkarayım mı?”
ezilen,
sömürülen, korkutulan, hor gorulen milyonlarca kardeşimin sesi bu içimizde
vicdanımızda patlayan dunden beri..
“çizmelerimi
cıkarayım mı”
hastanede,
bankada, belediyede, fatura oderken ya da maas kuyrugunda, ve elbette her turlu
devlet erbabının karsısında ezilen, hor gorulen, otekilestirilen,
yabancılastırılan, itilen, kakılan, asagılanan, cehaletle, işbilmezlikle
suclanan ülkemin güzel, naif, onurlu insanlarının sesi o..
“çizmelerimi
çıkarayım mı”..
sözde
okumus, adam olmus “adam”a, kendinden kucuk dahi olsa saygıyı ongoren geleneğimizin sesi o..
“çizmelerimi
cıkarayım mı”
“adam”lığı,
dahası “insan”lıgı mevki ve kariyer ve para sahibi olmakla özdeşleştiren, turlu
ego ve hırslarıyla basbakanın vatandası tekmeleyen danısmanı yusuf gibi “adam”
değil “insan” dahi olamayanların olaganlastırdıgı, bu hor gorulmenın karsısında; kabullenenmenin, "eyvallah" demenin, çaresizliğin sesi o..
“çizmelerimi
çıkarayım mı?, sedye kirlenmesin!”
bırak sedye
kirlensin canım kardeşim..
sedye
kirlensin de,
daha 2 hafta once verilen soru
onergesine hayır diye el kadıranların,
coluk, cocuk
kayıtdısı işçi çalıştıranların,
hala daha ölümleri mesrulastırmaya calısanların
sayı ortaya cıkmasın diye şimdeden kan parası pazarlıklarına başlayanların,
tedbirsiz
denetimsiz onlarca can a mal olanların vicdanlarındaki kiri kim temizleyecek..
hepimiz
kirlendik..
canım
acıyor..
kusmak
istiyorum..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder