Hayli uzun zamandır aslında, ama bu aralar daha da sıklıkla,
daha da bir istekle;
dilimde, yüreğimde, aklımda, fikrimde hep bi “gitmeler”..
dilimde, yüreğimde, aklımda, fikrimde hep bi “gitmeler”..
Salt ben de değil aslında..
insanlara bakıyorum, insanları dinliyorum da; herkes o kadar
“yorgun, yılgın, bedbaht, heyhat” ki; herkesin aklında dilinde bir gitme
telası..
ve fakat kimse işleyen bu çarkın dışına çıkmaya, dışarıda olmaya, dışarıdan bakmaya
cesaret de edemiyor..
hani oyunun dışında kalmak gibi belki de..
buradaki “istemem, yan cebime koy” hayatlarından vazgeçemiyor
kimseler..
sistemin manipulasyonları, toplumun dayatmaları, televizyonlarda pompalanan örnek
hayatlar, ideal yaşam standartları, kariyer hedefleri..
böyle görece ve sanal mutluluklar sararken dört bir yanımızı, “daha
iyi bir hayat” yakamdan çekiştiriyor durmadan fikrimde..