26 Eylül 2014 Cuma

haydi..!

Hayli uzun zamandır aslında, ama bu aralar daha da sıklıkla, daha da bir istekle;
dilimde, yüreğimde, aklımda, fikrimde hep bi “gitmeler”..

Salt ben de değil aslında..
insanlara bakıyorum, insanları dinliyorum da; herkes o kadar “yorgun, yılgın, bedbaht, heyhat” ki; herkesin aklında dilinde bir gitme telası..
ve fakat kimse işleyen bu çarkın dışına çıkmaya, dışarıda olmaya, dışarıdan bakmaya cesaret de edemiyor..
hani oyunun dışında kalmak gibi belki de..
buradaki “istemem, yan cebime koy” hayatlarından vazgeçemiyor kimseler..
sistemin manipulasyonları, toplumun dayatmaları, televizyonlarda pompalanan örnek hayatlar, ideal yaşam standartları, kariyer hedefleri..
böyle görece ve sanal mutluluklar sararken dört bir yanımızı, “daha iyi bir hayat” yakamdan çekiştiriyor durmadan fikrimde.. 

15 Eylül 2014 Pazartesi

dogum gunu-ymus..

eskiden şenliklerle karşılar, şenliklerle kutlardım doğum günümü..

sistemin dayatması ve para tuzagı olarak gordugum sevgililer gunu, tırı vırı gunu gibi seyleri hayatım boyunca kutlamadım zaten de, dogumgunu salt ve sade benim oldugundan, oyle sever, oyle dibine kadar sımarır, oyle kutlardım..

bu sene, ve bir süredir, öyle bile değil..

yaşlanmak da değil bu, yaş almaktan da değil sanıldığı gibi.. ya tükettik, ya yorulduk, ya da belki de komple değiştirebilmeyi başardık tam da istediğimiz gibi hayata bakmak istediğimiz, durmak istediğimiz yeri..