15 Eylül 2014 Pazartesi

dogum gunu-ymus..

eskiden şenliklerle karşılar, şenliklerle kutlardım doğum günümü..

sistemin dayatması ve para tuzagı olarak gordugum sevgililer gunu, tırı vırı gunu gibi seyleri hayatım boyunca kutlamadım zaten de, dogumgunu salt ve sade benim oldugundan, oyle sever, oyle dibine kadar sımarır, oyle kutlardım..

bu sene, ve bir süredir, öyle bile değil..

yaşlanmak da değil bu, yaş almaktan da değil sanıldığı gibi.. ya tükettik, ya yorulduk, ya da belki de komple değiştirebilmeyi başardık tam da istediğimiz gibi hayata bakmak istediğimiz, durmak istediğimiz yeri.. 


dun de misal, evde ikea dan aldığım şifonyeri kurmaya calısırken gecirdim dogumgunumu ve gece işim bittikten sonra, oturup acık cayımı içtim her zamanki pencerenin kıyısında.. 

ve tam da o anda anlıyorsun ki;

gecenin 10unda kan ter icinde tez bitirmisken isini gucunu ve hala ortaligi temizleme derdindeyken, eve pasta gonderen bi kardesi varsa insanin, o zaman anlamlaniyor dogumgunu dedikleri..

yegeni, cani, prensesi playdohtan pasta yapip videosunu "iyiki dogdun hala" diye gonderiyorsa ozel hale geliyor..

bi gun oncesinde sehrin dort yanindan arkadaslarin yemek hazirlamissa sana elleriyle, birsey ifade ediyor..

gun icinde beceriksizliginden(!) degil, telefona cevap vermekten 5 saatte kurabiliyorsan sifonyeri, iste o zaman birsey ifade ediyor dogumgunu dedikleri..

yoksa, ben oylece oturuyorum ayni pencerenin kenarinda ve oylesine bir gun gecip gidiyor hayatindan.. ve fakat tam da bunlar anlamlandiriyor, ne güzel..

"ne güzel!" diyorsun sen bir tek..
gülümseyerek evrene..

hayatima giren herkese, yasanmis herseye.. tesekkurler!
büyüyorum sizinle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder