içimde bir yerlerde,
bir kadın, varoluşuma ve aslında bu gun burada oluş’uma dair
her şeye inat “non serviam” diye cıglıklar atıyor..
hanidir, oyle ya da boyle, bir şekilde bastırdıgım ya da
duymazdan geldiğim sesi, şimdi olanca gücüyle kulaklarımı tırmalıyor..
bu son çırpınışları,
kulak vermezsem; hem o kadını, hem de içimde suprizlerle
dolu, hoplayıp zıplayan çocugu kaybedeceğim. .
bu aslında, varoluşsal bir anksiyetenin cok daha otesinde
bir çırpınma hali..
sığamıyorum ben artık..