26 Mart 2012 Pazartesi

Kurallarına göre oyna – ma!

Oyunun kurallarını hepimiz az çok biliyoruz aslında, biliyoruz bilmesine de, layıkıyla oynayamıyoruz işte çoğu zaman..

Büyük kağıt tutmamak lazım mesela elinde, ama ya üçüncü büyük de gelirse diye vazgeçemediğiz olmuştur çokça kere papaz dan..

Sonra papaz olacağını bile bile hayatla, bile isteye yenilmez miyiz, yanılmaz mıyız çoğu zaman..
Koca koca, boyundan büyük, önemli kararlar alıyorsun misal. .
Güya enine boyuna düşünüyorsun, aman da aman fizibiliteler, “öncesi neydi, sonrası ne olur” lar..
bi hesap kitap..
yada hesapsız bazen..
sonunda, an itibariyle en yapılasını yaptığını, en doğru kararı verdiğini düşünüyorsun..

ama, işte en doğru olduğunu düşündüğümüz kararlarımızla bile çekinmez miyiz üç adım sonrasından?

ya canımız yanarsa diye korkmaz mıyız? Korkmaz mısın?
Rüzgar tersine esiverir de bütün o fizibiliteler savrulmaz mı rüzgarında,
sen savrulmaz mısın?

ne yaparsak yapalım, ne kadar düşünürsek düşünelim üstünde, hayatta her şeye hazırlıklı olmak mümkün değil hiç bir zaman..


Kuralları biliyor olmak da, iyi oynamak demek değil maalesef!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder