21 Mart 2013 Perşembe

yalandan..

yalnız kalmak mı daha zor,
yoksa inanmadığın bi ilişki içinde durmak mı yalnızlığına inat!

yani,
sırf yalnız kalmayayım, elimi tutan, yanımda duran, birlikte yürüdüğüm biri olsun diye,
ilişki sürdürmek,
birine koşulsuz inanmak, güvenmek, yüreğini açmak doğru mu,
işe yarar mı?
ya da pansuman mı olur bu ancak yaralarına,
ya da “bi yara bandı lazım” kıvamına gelene kadar mıdır tüm bu çaba?

yani,
sen koşulsuz, sorgusuz, sebepsiz açtıktan sonra yüreğini,

mutsuzluğuna kayıtsız kalmak,
güya bu çaresizliğe bel bağlamak,
tum bu saçmalığı görmezden gelmek, 
göz göre aptal yerine koymak kendini,
buna rağmen inanmak,
gitmemek, gidememek, direnmek, inat etmek neden?

halbuki düşününce
belki korkutacak kadar kotu görünse de,
aslında korkulacak kadar zor değil yalnızlık..

hem,
bile isteye inanmadığın bi ilişkinin içinde dururken,
öyle - yalandan,
o ilk günkü coşkunla bakabilir misin gözünün içine yeniden
ona, sana, size dair birseyler görsen bir yerlerde, eskisi gibi coşar mı sanıyorsun yüreğin..

yani,
sen gitgide bambaşka biri olurken istemesen de, bu yalandan ilişkinin içinde,
değil O’na, kendine bile yabancılaşmayacak mısın,
tanımadığın bir ton fark etmeyecek misin sesinde,
ve bilinmedik bir gülüş yerleşmeyecek mi gamzelerinin arasına..
ve bu kendinden uzaklaşma hali, yalnızlıktan da zor değil mi düşününce?

ve sen,
hala dik mi duracaksın sanıyorsun korkularınla
ve “sen” mi kalacaksın sanıyorsun tüm bu kokuşmuşluğun içinde
öyle - yalandan..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder