yoksa inanmadığın bi ilişki içinde durmak mı yalnızlığına
inat!
yani,
sırf yalnız kalmayayım, elimi tutan, yanımda duran, birlikte
yürüdüğüm biri olsun diye,
ilişki sürdürmek,
ilişki sürdürmek,
birine koşulsuz inanmak, güvenmek, yüreğini açmak doğru mu,
işe yarar mı?
ya da pansuman mı olur bu ancak yaralarına,
ya da “bi yara bandı lazım” kıvamına gelene kadar mıdır tüm
bu çaba?
yani,
sen koşulsuz, sorgusuz, sebepsiz açtıktan sonra yüreğini,
mutsuzluğuna kayıtsız kalmak,
güya bu çaresizliğe bel bağlamak,
sen koşulsuz, sorgusuz, sebepsiz açtıktan sonra yüreğini,
mutsuzluğuna kayıtsız kalmak,
güya bu çaresizliğe bel bağlamak,
tum bu saçmalığı görmezden gelmek,
göz göre aptal yerine koymak kendini,
göz göre aptal yerine koymak kendini,
buna rağmen inanmak,
gitmemek, gidememek, direnmek, inat etmek neden?
halbuki düşününce
belki korkutacak kadar kotu görünse de,
aslında korkulacak kadar zor değil yalnızlık..
hem,
bile isteye inanmadığın bi ilişkinin içinde dururken,
bile isteye inanmadığın bi ilişkinin içinde dururken,
öyle - yalandan,
o ilk günkü coşkunla bakabilir misin gözünün içine yeniden
ona, sana, size dair birseyler görsen bir yerlerde, eskisi
gibi coşar mı sanıyorsun yüreğin..
yani,
sen gitgide bambaşka biri olurken istemesen de, bu yalandan
ilişkinin içinde,
değil O’na, kendine bile yabancılaşmayacak mısın,
tanımadığın bir ton fark etmeyecek misin sesinde,
ve bilinmedik bir gülüş yerleşmeyecek mi gamzelerinin
arasına..
ve bu kendinden uzaklaşma hali, yalnızlıktan da zor değil mi
düşününce?
ve sen,
hala dik mi duracaksın sanıyorsun korkularınla
ve “sen” mi kalacaksın sanıyorsun tüm bu kokuşmuşluğun içinde
öyle - yalandan..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder