2 Ekim 2012 Salı

Hosgeldin Nehir..

simdi biz öylece gelişigüzel oturmuş sessiz ve dumanlı bu dağın en eteklerinde,
Nehir’ in coşkun coşkun çığlıklarla gelişini izliyoruz heyecanla..

sevgiyle bakıyoruz güzelliğine, ışıltısına..
kokusunu ölesiye çekerek içimize,
hayretle ve minnetle bakıyoruz mucizesine hayatın..

ve Nehir’im..
işte sen öylece gelip,
can gibi, su gibi, melek gibi,
en güzel, en mis, en gül, en bebek kokunla,
öyle duru, öyle sakin, öyle umarsız, öyle haylaz,
nehir gibi öylece akıyorsun ruhlarımıza şimdi..

gözlerin, adın gibi ıslak ve serin,
bakışın, gülüşün, duruşun bahçe rengi, canlı ve sakin..
mis kokunu saça saça baharı getirdin yüreğimize..
öyle rahat, oyle derin, öylece akıyor, öylece yıkıyorsun ruhumuzu..

şimdi,
telaşlı bir bahar sevinci bahçelerimizde..
her birimiz yüzlerce iyi dilek iliştirip,
renk renk çaputlar bağladık dallarımıza
sen öylece, tertemiz akarken hayata, içlerinden kendine yakışanı seç diye..

şimdi,
omzumu, başının emanetine bırakıp, kokunu ezbere çektiğim zamanlar oluyorsun sen. .
ben içime çektikçe mis kokunu, yüreğim bastan ağaya temize çekiyor kendini..
ve,
uzağında kalacagım her an, yine yeniden yutkunacagım adını boğazımdaki düğümlerde..

Nehir!
Nehir’im.. can suyum..
Hosgeldin..!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder